|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
(daha basit bir hale) dönüştürmek |
reduce f.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
bir kez daha |
once again zf.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
bir kez daha |
once more zf.
|
|
4 |
Yaygın Kullanım |
bir kere daha |
once more zf.
|
|
5 |
Yaygın Kullanım |
bir kere daha |
once again zf.
|
|
|
6 |
Yaygın Kullanım |
bir defa daha |
once again zf.
|
|
General |
|
7 |
Genel |
saati standart zamanın bir saat ilerisine geçirerek akşamları gün ışığından bir saat daha faydalanma |
daylight saving i.
|
|
8 |
Genel |
daha aşağı bir nitelikte olma |
deteriority i.
|
|
9 |
Genel |
kaba veya ağır bir söz yerine aynı anlamı veren daha hafif bir söz söyleyen |
euphemist i.
|
|
10 |
Genel |
kişinin kendinden daha üstün bir insanın kendisine aşık olduğuna inanması |
erotomania i.
|
|
11 |
Genel |
35 mm'lik veya daha dar bir film kullanan fotoğraf makinesi |
miniature camera i.
|
|
12 |
Genel |
daha aşağı bir nitelikte olma |
inferiority i.
|
|
13 |
Genel |
daha ayrıntılı bir şekilde söyleme |
amplification i.
|
|
14 |
Genel |
daha uzun bir şekilde söyleme |
amplification i.
|
|
15 |
Genel |
bir misli daha |
as much again i.
|
|
16 |
Genel |
ışık hızından daha büyük hızlarla hareket eden teorik bir tanecik |
tachyon i.
|
|
17 |
Genel |
daha detaylı bir şekilde söyleme |
amplification i.
|
|
18 |
Genel |
daha iyi bir duruma getirme |
uplift i.
|
|
19 |
Genel |
kişinin kendinden daha üstün bir insanın kendisine aşık olduğuna inanması |
clerambault's syndrome i.
|
|
20 |
Genel |
daha üst bir sınıfa vb geçme |
promotion to i.
|
|
21 |
Genel |
daha güçlü başka bir devletçe kontrol edilip korunan devlet |
protectorate i.
|
|
22 |
Genel |
bir kitapta konuyla ilgili daha geniş açıklama için oluşturulmuş ek kısım |
excursus i.
|
|
23 |
Genel |
daha üst seviyede bir güç kaynağı dolayısıyla görevini yapamayacak durumda olma |
shadowing i.
|
|
24 |
Genel |
daha kuvvetli bir ışık altında mum ışığının görülememesi durumu |
shadowing i.
|
|
25 |
Genel |
beklenenden daha düşük bir performans sergileme |
underperforming i.
|
|
|
26 |
Genel |
daha yüksek bir mahkemeye başvuru |
appeal i.
|
|
27 |
Genel |
oyuncuların diğer oyunculardan daha yükseğe zıplamaya çalışıtıkları bir tür çocuk oyunu |
leap-frog i.
|
|
28 |
Genel |
bir kez olan ve bir daha tekrarlanmayan olay |
one-off i.
|
|
29 |
Genel |
hangi seçeneğin daha iyi olduğu hiç belli olmayan bir durum |
toss-up i.
|
|
30 |
Genel |
bir kere daha |
encore i.
|
|
31 |
Genel |
bir kişinin kendi hayatı hakkında daha önceden farkına varmadığı ya da bilinçaltına ittiği bir gerçeği öğrenmesi |
anagnorisis i.
|
|
32 |
Genel |
bir fincan kahve daha |
one more cup of coffee i.
|
|
33 |
Genel |
bir adım daha |
one more step i.
|
|
34 |
Genel |
bir basamak daha |
one more step i.
|
|
35 |
Genel |
doyurulacak bir boğaz daha |
another mouth to feed i.
|
|
36 |
Genel |
daha önce aranmamış bir yerde petrol/maden arayan |
wildcatter i.
|
|
37 |
Genel |
daha iyi bir açı |
a better angle i.
|
|
38 |
Genel |
anlatılan konuyu dinleyicilerin daha iyi anlamasına yardımcı olmaya yönelik işaretlerin kullanıldığı bir teknik |
signposting i.
|
|
39 |
Genel |
kutlama için bir neden daha |
one more reason to celebrate i.
|
|
40 |
Genel |
yabancı bir dilin karmaşık/anlaşılmaz kullanımı (daha çekici göstermek için) |
flowery i.
|
|
41 |
Genel |
Bakılan görüntü ortadan kalktıktan sonra görsel alanda bir süre daha izlenebilen ardışık görüntü |
after image i.
|
|
42 |
Genel |
insan çabasıyla dünyanın daha yaşanılabilir bir yer haline getirileceğine inanan görüş |
meliorism i.
|
|
43 |
Genel |
bir sene daha |
another year i.
|
|
44 |
Genel |
bir yıl daha |
another year i.
|
|
45 |
Genel |
bir sene daha |
one more year i.
|
|
46 |
Genel |
bir yıl daha |
one more year i.
|
|
47 |
Genel |
bir veya daha fazla kişiye seçim yapma hakkı verilmesi |
compromission i.
|
|
48 |
Genel |
(birini ya da bir şeyi) daha az çekici hale getirme |
deglamorization i.
|
|
49 |
Genel |
(birini ya da bir şeyi) daha az çekici hale getirme |
deglamorisation i.
|
|
50 |
Genel |
atom bombasında patlayan malzemenin genişlemesini geciktiren, ve daha şiddetli bir patlamayı mümkün kılan bir nötron reflektörü |
tapmer i.
|
|
51 |
Genel |
oyuncuya yeni bir rol daha verme |
recast i.
|
|
52 |
Genel |
daha sonra ülkesine geri dönmek şartıyla abd'de geçici bir süre ikamet eden kimse |
nonimmigrant [usa] i.
|
|
53 |
Genel |
daha önceden saat 15:00'de yapılan, şimdilerde roma katolik kilisesi'nde biraz daha erkene alınmış bir ayin |
noon [obsolete] i.
|
|
54 |
Genel |
belirli bir faaliyette daha önce eğitimi veya deneyimi olmayan kimse |
newcomer i.
|
|
55 |
Genel |
daha erken bir tarih |
antedate i.
|
|
56 |
Genel |
daha büyük bir işten önce tamamlanması gereken ufak, nispeten önemsiz işler |
yak shaving i.
|
|
57 |
Genel |
bir kurumda daha fazla güç kazanmak isteyen bir kimsenin yaptığı eylemler |
empire-building i.
|
|
58 |
Genel |
bir şeyin görünen yüzünden daha az makbul olan diğer yüzü |
underside i.
|
|
59 |
Genel |
(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirme |
zhoosh i.
|
|
60 |
Genel |
(bir şeyi) küçük dokunuşlarla daha şık hale getirme |
zhoosh i.
|
|
61 |
Genel |
(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirme |
zhuzh i.
|
|
62 |
Genel |
(bir şeyi) küçük dokunuşlarla daha şık hale getirme |
zhuzh i.
|
|
63 |
Genel |
yeni elde edilmiş kaynakları daha önceki bir açığı kapatmak için kullanmak |
lap i.
|
|
64 |
Genel |
tartışma ve münazaralarda kullanılan, karşı tarafın gerçek önermesini daha zayıf bir sav ile değiştirip çürüterek üstün gelindiği yanılsamasını yaratan bir taktik |
man of straw i.
|
|
65 |
Genel |
kendisinden daha becerikli bir işçiye yardım eden kimse |
mate i.
|
|
|
66 |
Genel |
bir veya daha fazla sayıdaki sivri uçlu oval taştan meydana gelen yüzük seti |
marquise i.
|
|
67 |
Genel |
yaban mersini kırmızısı veya orta ton nar kırmızısından daha sarımsı ve daha mat olan koyu bir kırmızı |
marroon i.
|
|
68 |
Genel |
daha iyi bir izlenim yaratmak için kılıf uydurma |
window-dressing i.
|
|
69 |
Genel |
bir şeyi bilmemenin daha iyi olması |
blissful ignorance i.
|
|
70 |
Genel |
özellikle bir eli daha kabiliyetli olan kimse |
-hander i.
|
|
71 |
Genel |
geyik postundan daha koyu, zeytin ağacındansa daha sarı ve daha açık olan grimsi ve sarımsı bir kahverengi tonu |
meadowlark i.
|
|
72 |
Genel |
(gemiler arasında) ağır bir halatı çekmek için kullanılan daha hafif halat |
messenger i.
|
|
73 |
Genel |
ulus veya dünya gibi daha büyük bir oluşumun özeti niteliğindeki topluluk, kuruluş gibi birim |
microcosm i.
|
|
74 |
Genel |
daha yumuşak bir metaldeki tasarımın ters kopyasını basmak için kullanılan sertleştirilmiş kabartmalı çelik silindir |
mill i.
|
|
75 |
Genel |
hile yoluyla daha değerli bir çeşidine dönüştürülmeye çalışılan hakiki posta pulu |
fake i.
|
|
76 |
Genel |
bir başkasının daha küçük veya daha genç haline benzeyen kimse |
mini-me i.
|
|
77 |
Genel |
çıkar amacıyla daha güçlü veya kıdemli bir kimseyi kopya eden kimse |
mini-me i.
|
|
78 |
Genel |
tüccarları bir malı sattıkları fiyattan daha yüksek fiyata almaya zorlayan ani piyasa değişimi |
hug i.
|
|
79 |
Genel |
klasik baleden daha gayri resmi olan bir modern bale türü |
modern dance i.
|
|
80 |
Genel |
bir kez daha tekrarlanan olay |
reoccurrence i.
|
|
81 |
Genel |
bir kez daha bölümlendirme |
repartotion i.
|
|
82 |
Genel |
bir grubun veya organizasyonun yeni fikirleri, becerileri ile onu daha verimli kılan üyeleri |
fresh blood i.
|
|
83 |
Genel |
azur mavisinden daha kırmızı ve koyu bir mavi tonu |
liberty i.
|
|
84 |
Genel |
azur mavisinden daha kırmızı ve koyu bir mavi tonu |
regatta i.
|
|
85 |
Genel |
daha önce görülmemiş bir kuş türünün görülmesi |
lifer i.
|
|
86 |
Genel |
ayrı ayrı üflenip daha sonradan birleştirilen bir çift şişe |
gemel i.
|
|
87 |
Genel |
ayrı ayrı üflenip daha sonradan birleştirilen bir çift şişe |
gemmel i.
|
|
88 |
Genel |
kiraz kırmızısından daha mavimsi olan bir kırmızı tonu |
gladiolus i.
|
|
89 |
Genel |
kumarda özel kullanım için bir veya daha fazla deste kartını saklama |
holdout i.
|
|
90 |
Genel |
daha avantajlı koşullar elde etme umuduyla bir sözleşmeyi imzalamayı geciktiren kimse |
holdout i.
|
|
91 |
Genel |
(amerika erkek izcileri'nde) iki veya daha fazla yavru kurt grubunu kapsayıp tek bir devriyeyi oluşturan alt grup |
den i.
|
|
92 |
Genel |
kendinden daha büyük veya üstün bir rakibi yenen taraf |
giant-killer i.
|
|
93 |
Genel |
daha büyük bir şeye dahil etme |
hedging [obsolete] i.
|
|
94 |
Genel |
daha önemli bir şeye sokma |
hedging [obsolete] i.
|
|
95 |
Genel |
bir veya daha fazla oyuncunun diğer oyuncuları öldürmekle görevli olduğu ve karşılığında geri kalan oyuncuların katilleri bulmaya çalıştığı oyun |
murder mystery i.
|
|
96 |
Genel |
(bir mil veya daha uzun) at yarışı |
route i.
|
|
97 |
Genel |
iki veya daha fazla şeyin fiziksel olarak bir araya gelmesi |
impinging i.
|
|
98 |
Genel |
daha eski bir döneme ait olan şey |
old style i.
|
|
99 |
Genel |
daha eski bir döneme özgü şey |
old style i.
|
|
100 |
Genel |
dürtü veya duyguyu esas nesnesinden daha kabul gören bir şeye yönlendirme |
displacement i.
|
|
101 |
Genel |
daha büyük veya önemli bir şeye bağlı olan şey |
incident i.
|
|
102 |
Genel |
daha büyük veya önemli bir şeyin sonucu olan durum |
incident i.
|
|
103 |
Genel |
daha önemli bir şeyin sonucu olarak meydana gelen durum |
incident i.
|
|
104 |
Genel |
(özellikle daha büyük bir tekneye hizmet için kullanılan) küçük tekne |
cock [obsolete] i.
|
|
105 |
Genel |
(özellikle daha büyük bir tekneye hizmet için kullanılan) küçük tekne |
cock-boat [obsolete] i.
|
|
106 |
Genel |
daha büyük bir serginin parçası olan seçkin pul sergisi |
court of honor i.
|
|
107 |
Genel |
daha güçsüz bir rakibe sürekli ve kolayca yenilen oyuncu |
cousin i.
|
|
108 |
Genel |
boruyu daha geniş çaplı bir boruyla birleştiren bağlantı |
increaser i.
|
|
109 |
Genel |
yapılmaması daha iyi olan bir şeyi yapma dürtüsü |
irresistible impulse i.
|
|
110 |
Genel |
daha büyük bir kanalın içine kazılan kanal |
cunette i.
|
|
111 |
Genel |
bir kenarı daha ince olan tahta |
featheredge i.
|
|
112 |
Genel |
belirli bir hayvan grubunun daha küçük veya önemsiz üyeleri |
people i.
|
|
113 |
Genel |
izleyiciyi daha sonraki bir olaya hazırlamak için oyuna kasıtlı eklenen sahne |
plant i.
|
|
114 |
Genel |
bir diğerini daha parlak gösteren örnek |
foil i.
|
|
115 |
Genel |
daha önemli bir gazete makalesi ile ilişkili olup genellikle ona ek olarak basılan gazete makalesi |
follow i.
|
|
116 |
Genel |
mercan renginden daha açık bir pembe tonu |
gayety i.
|
|
117 |
Genel |
bir kasın daha sabit, merkezi veya büyük olan parçası |
origination i.
|
|
118 |
Genel |
beklenenden daha önemsiz bir zafer kazanmış bir general roma'ya girerken yapılan kutlama |
ovation i.
|
|
119 |
Genel |
komünist ülkelerde daha büyük bir organ tarafından seçilen daimi bir yürütme komitesi |
presidium i.
|
|
120 |
Genel |
bir veya daha fazla aday isminin çizildiği oy pusulası |
scratched ticket i.
|
|
121 |
Genel |
yaşadığı evin dışında bir eve daha sahip olan kimse |
second-homer i.
|
|
122 |
Genel |
bir iyilik yaptıktan sonra başka bir iyilik daha yapma ihtimalinin azalması |
moral licensing i.
|
|
123 |
Genel |
daha büyük bir yapıyı destekleyen küçük parça |
bearer i.
|
|
124 |
Genel |
daha iyi duyabilmeyi sağlayan borumsu bir cihaz |
sonifer i.
|
|
125 |
Genel |
küçük bir çizimin karelere ayrılarak daha geniş alana aktarılması işlemi |
squaring i.
|
|
126 |
Genel |
(kısa not) daha geniş bir konunun alt maddesi |
subitem i.
|
|
127 |
Genel |
daha büyük bir projenin parçası olan küçük proje |
subproject i.
|
|
128 |
Genel |
daha makul bir hedefe yönelme |
substitution i.
|
|
129 |
Genel |
daha ilkel bir ifade biçimine geçme |
substitution i.
|
|
130 |
Genel |
boş bardağı çevirdiğinde bardağın dibindeki damlaların tırnaktan akması halinde oyuncunun daha fazla içki içtiği bir oyun |
supernaculum [obsolete] i.
|
|
131 |
Genel |
(daha güçlü bir argüman oluşturmak için) bir argümanın kabulü |
synchoresis i.
|
|
132 |
Genel |
toplamak (daha aşağı bir yerde duran şeyleri) |
pick up f.
|
|
133 |
Genel |
bir şeyi daha canlı bir hale getirmek |
liven something up f.
|
|
134 |
Genel |
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak |
do something the hard way f.
|
|
135 |
Genel |
daha iyi bir pozisyona tayin olmak |
be promoted f.
|
|
136 |
Genel |
almak (daha aşağı bir yerde duran şeyleri) |
pick up f.
|
|
137 |
Genel |
daha önceki bir tarihten itibaren geçerli kılmak |
backdate f.
|
|
138 |
Genel |
çöküp daha sıkışık olmak (kuru bir madde) |
settle f.
|
|
139 |
Genel |
daha çekilir bir hale sokmak (zor/tatsız bir şeyi) |
sugarcoat f.
|
|
140 |
Genel |
daha hoş bir hale getirmek |
sweeten f.
|
|
141 |
Genel |
daha önemli saymak (birini/bir şeyi başkasından) |
subordinate to f.
|
|
142 |
Genel |
daha iyi bir duruma getirmek |
uplift f.
|
|
143 |
Genel |
hayatını daha iyi bir yola koymak |
turn over a new leaf f.
|
|
144 |
Genel |
kanunu daha etkili bir hale getirmek |
tighten up on f.
|
|
145 |
Genel |
bir yarışta daha avantajlı bir yere geçmeye çalışmak |
jockey for position f.
|
|
146 |
Genel |
daha hoş ve sevimli bir hava vermek |
brighten f.
|
|
147 |
Genel |
baharat katarak bir yemeği daha lezzetli yapmak |
spice a food up f.
|
|
148 |
Genel |
daha kötü bir hale getirmek |
worsen f.
|
|
149 |
Genel |
daha üst (bir sınıfa/lige) geçirmek |
promote to f.
|
|
150 |
Genel |
daha güzel ve daha çekici bir hale sokmak (bir yeri) |
freshen up f.
|
|
151 |
Genel |
birini daha aşağı bir yere koymak |
put someone down f.
|
|
152 |
Genel |
bir sesi daha yüksek bir sesle bastırmak |
drown out f.
|
|
153 |
Genel |
daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak |
enlarge upon f.
|
|
154 |
Genel |
bir daha incelemek |
review f.
|
|
155 |
Genel |
daha aşağı fiyat teklif etmek (başka bir kimse veya firmadan) |
underbid f.
|
|
156 |
Genel |
akşamdan kalıp da sabah bir duble daha içmek |
hair of the dog f.
|
|
157 |
Genel |
daha sonra bakmak üzere bir kenara koymak |
keep something on the back burner f.
|
|
158 |
Genel |
kaldırmak (daha aşağı bir yerde duran birini/bir şeyi) |
pick up f.
|
|
159 |
Genel |
bulunduğu makama bir daha aday olmamak |
stand down f.
|
|
160 |
Genel |
daha kötü bir duruma sokmak |
exacerbate f.
|
|
161 |
Genel |
bir şey yüzünden daha beter durumda olmamak |
be none the worse f.
|
|
162 |
Genel |
bir daha gözden geçirmek |
review f.
|
|
163 |
Genel |
maddi olarak daha iyi bir duruma gelmek |
get ahead f.
|
|
164 |
Genel |
daha başlangıçta bir şeyin önünü almak |
nip in the bud f.
|
|
165 |
Genel |
daha başlangıçta bir şeyin önünü almak |
nip something in the bud f.
|
|
166 |
Genel |
daha erken bir tarihe almak |
put forward f.
|
|
167 |
Genel |
bir daha bölmek |
subdivide f.
|
|
168 |
Genel |
daha önceki bir tarihten geçerli kılmak |
backdate f.
|
|
169 |
Genel |
bir daha gözden geçirmek |
revise f.
|
|
170 |
Genel |
-den çok daha iyi bir performans göstermek |
outdo f.
|
|
171 |
Genel |
bir aşama daha kaydetmek |
take yet another turn f.
|
|
172 |
Genel |
bir aşama daha kaydetmek |
take yet another twist f.
|
|
173 |
Genel |
daha mühim başka bir iş yüzünden yapmamak |
overslaugh f.
|
|
174 |
Genel |
basitten daha karmaşık bir biçime) dönüşmek |
evolve into f.
|
|
175 |
Genel |
daha bir güzel olmak |
become even more beautiful f.
|
|
176 |
Genel |
daha öte bir anlam taşımak |
mean more than (that) f.
|
|
177 |
Genel |
daha öte bir anlam taşımak |
have meaning beyond f.
|
|
178 |
Genel |
daha öte bir anlam taşımak |
have a further meaning f.
|
|
179 |
Genel |
daha da kötü bir hale getirmek |
make worse f.
|
|
180 |
Genel |
daha da kötü bir hale gelmek |
become worse f.
|
|
181 |
Genel |
bir adım daha ileri gitmek |
go a step further f.
|
|
182 |
Genel |
bir şeyi her şeyden daha çok sevmek |
love something more than anything f.
|
|
183 |
Genel |
daha büyük bir eve taşınmak |
move to a bigger house f.
|
|
184 |
Genel |
birisini (daha aşağıda bir bölgede olan) evine davet etmek/çağırmak |
ask someone down f.
|
|
185 |
Genel |
daha iyi bir iş çıkartmak |
do a better job f.
|
|
186 |
Genel |
(haritada/rakım olarak) daha yüksek bir yere uçmak |
fly up to something f.
|
|
187 |
Genel |
oyunculuk işini bir kez daha gözden geçirmek |
give acting a second thought f.
|
|
188 |
Genel |
daha iyi/ucuz bir fiyat aramak |
look for a better price f.
|
|
189 |
Genel |
bir şans daha vermek |
give a second chance f.
|
|
190 |
Genel |
ikinci bir şans daha vermek |
give a second chance f.
|
|
191 |
Genel |
bir şeye ek olarak başka bir şey daha yapmak/yaptıklarını çeşitlendirmek |
diversify from something into something else f.
|
|
192 |
Genel |
bir daha seyretmek |
watch again f.
|
|
193 |
Genel |
bir daha izlemek |
watch again f.
|
|
194 |
Genel |
bir şeye gerçek değerinden daha fazla ödemek |
pay more for something than it is really worth f.
|
|
195 |
Genel |
daha güvenli bir yer bulmak |
find a safer place f.
|
|
196 |
Genel |
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek |
downshift f.
|
|
197 |
Genel |
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek |
downshift f.
|
|
198 |
Genel |
bir şeyi daha yenisiyle değiştirmek |
replace something with a newer one f.
|
|
199 |
Genel |
termostatı daha düşük bir ısıya ayarlamak/sabitlemek |
set the thermostat at a lower temperature f.
|
|
200 |
Genel |
daha erken saate bir uçuş bulmak |
get an earlier flight f.
|
|
201 |
Genel |
daha erken saate bir uçuş bulmak |
find an earlier flight f.
|
|
202 |
Genel |
daha iyi bir gelecek oluşturmak |
carve out a better future f.
|
|
203 |
Genel |
dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek |
make the world a better place f.
|
|
204 |
Genel |
daha küçük (önemsiz) bir rol oynamak |
play a smaller role f.
|
|
205 |
Genel |
Bir durumu olduğundan daha acınası göstermek |
catastrophize f.
|
|
206 |
Genel |
bir veya daha fazla rakamı çıkartarak sayıyı kısaltmak |
truncate f.
|
|
207 |
Genel |
daha hoş bir hale getirmek |
addulce [obsolete] f.
|
|
208 |
Genel |
ertelenme dolayısıyla daha başka bir zamanda bilet almayı kabul etmek |
take a rain check f.
|
|
209 |
Genel |
kişisel hedef ve hayalleri sorgulayıp daha basit bir yaşam tarzına geçmek |
cash out f.
|
|
210 |
Genel |
oyuncuya yeni bir rol daha vermek |
recast f.
|
|
211 |
Genel |
bir daha kutlamak |
recelebrate f.
|
|
212 |
Genel |
daha kötü bir hale getirmek |
pejorate f.
|
|
213 |
Genel |
oy pusulasından bir veya daha fazla adayın ismini çıkarmak |
scratch a ticket f.
|
|
214 |
Genel |
daha iyi bir konuma gelmek |
ascend f.
|
|
215 |
Genel |
daha erken bir tarihte yapmak |
earlierize f.
|
|
216 |
Genel |
daha erken bir tarihte yapmak |
earlierise [brit] f.
|
|
217 |
Genel |
bir tarafı daha ağır olan zarla oynamak |
play with loaded dice f.
|
|
218 |
Genel |
iki veya daha fazla şeyin bir araya gelmesiyle oluşmak |
make f.
|
|
219 |
Genel |
daha iyi bir hale getirmek |
embetter [obsolete] f.
|
|
220 |
Genel |
(başka bir şeyden) daha kötü performans göstermek |
underperform f.
|
|
221 |
Genel |
(bir işi) başkalarından daha ucuza yapmak |
underwork f.
|
|
222 |
Genel |
(bir işi) aynı alanda çalışanlardan daha ucuza yapmak |
underwork f.
|
|
223 |
Genel |
(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirmek |
zhoosh f.
|
|
224 |
Genel |
(bir şeyi) küçük dokunuşlarla daha şık hale getirmek |
zhoosh f.
|
|
225 |
Genel |
(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirmek |
zhuzh f.
|
|
226 |
Genel |
(bir şeyi) küçük dokunuşlarla daha şık hale getirmek |
zhuzh f.
|
|
227 |
Genel |
(bir şeyin destekçisine) daha az çekici gelmesini sağlamak |
unsell f.
|
|
228 |
Genel |
bir alet veya ekipmanı daha kullanışlı hale getirmek için geliştirmek, iyileştirmek |
macgyver f.
|
|
229 |
Genel |
daha iyi bir yere gelmeye çalışmak veya taktik değiştirmek |
manoeuver f.
|
|
230 |
Genel |
yarışta daha avantajlı bir yere geçmeye çalışmak |
manoeuver f.
|
|
231 |
Genel |
bir anlaşmaya veya uzlaşıya varmak için ihtilaf yaratan iki veya daha fazla tarafla çalışmak |
mediate f.
|
|
232 |
Genel |
(bir şeyi) daha büyük veya önemli bir şeye bağlamak |
bootstrap f.
|
|
233 |
Genel |
(remi kart oyununda) her oyuncu bir el daha oynadıktan sonra oyunun biteceğini duyurmak |
break f.
|
|
234 |
Genel |
daha büyük bir yapının parçası olarak dahil etmek |
model f.
|
|
235 |
Genel |
daha büyük bir yapının parçası olarak kullanmak |
model f.
|
|
236 |
Genel |
daha büyük bir su kütlesine akmak |
mouth f.
|
|
237 |
Genel |
(bir şeyi veya kimseyi) daha fazla takip edememek |
lose f.
|
|
238 |
Genel |
siyasi bir kampanya için (diğer adaydan) daha fazla mali destek toplamak |
outraise f.
|
|
239 |
Genel |
(birini veya bir şeyi) daha cazibesiz hale getirmek |
deglamorize [us] f.
|
|
240 |
Genel |
(birini veya bir şeyi) daha cazibesiz hale getirmek |
deglamorise [uk] f.
|
|
241 |
Genel |
(birini veya bir şeyi) daha cazibesiz hale getirmek |
deglamourize f.
|
|
242 |
Genel |
daha düşük bir konuma getirmek |
deject [obsolete] f.
|
|
243 |
Genel |
daha kapsamlı bir önermeden gelmek |
descend f.
|
|
244 |
Genel |
(birinden veya bir şeyden) daha iyi olmak |
ding [dialect] f.
|
|
245 |
Genel |
daha hoş bir hale gelmek |
grow on f.
|
|
246 |
Genel |
daha büyük bir şeye dahil etmek |
hedge [obsolete] f.
|
|
247 |
Genel |
daha önemli bir şeye sokmak |
hedge [obsolete] f.
|
|
248 |
Genel |
bir veya daha çok seçenekte karar kılmak |
optate f.
|
|
249 |
Genel |
(başka bir şeyden) daha kötü kokmak |
overstink f.
|
|
250 |
Genel |
(başka bir şeyden) daha iğrenç kokmak |
overstink f.
|
|
251 |
Genel |
daha önceki bir mahkeme kararına atıfta bulunmak |
cite (to) f.
|
|
252 |
Genel |
daha rahat ve sıcak bir hale getirmek |
cozy (up) f.
|
|
253 |
Genel |
daha küçük bir eve taşınmak |
downsize f.
|
|
254 |
Genel |
güç kesildikten sonra bir süre daha momentumu korumak |
drift f.
|
|
255 |
Genel |
bir şeyi daha detaylı araştırmak |
drill f.
|
|
256 |
Genel |
daha büyük veya önemli bir şeyle birlikte kurup çalıştırmak |
piggyback f.
|
|
257 |
Genel |
daha genç birini terfi ettirmek için kıdemli bir çalışanı es geçmek |
deadhead f.
|
|
258 |
Genel |
(hafif bir malzemeyi) birkaç nazik karıştırma hareketiyle daha ağır bir karışıma yedirmek |
fold f.
|
|
259 |
Genel |
(bir diğerinden) daha uzun yüzmek |
outfloat f.
|
|
260 |
Genel |
(bir diğerinden) daha uzun süzülmek |
outfloat f.
|
|
261 |
Genel |
(bir şeyden) daha fazla kazanmak |
outgain f.
|
|
262 |
Genel |
daha güçlü ve kararlı bir çaba sarf etmek |
outhustle f.
|
|
263 |
Genel |
(bir diğerinden) daha çok tekmelemek |
outkick f.
|
|
264 |
Genel |
(bir diğerinden) daha uzağa tekmelemek |
outkick f.
|
|
265 |
Genel |
(bir diğerinden) daha fazla gece öyküsü anlatmak |
outnight f.
|
|
266 |
Genel |
daha büyük bir izleyici kitlesini çekmek |
outpull f.
|
|
267 |
Genel |
(bir şeyden) daha iyi puanı olmak |
outrate f.
|
|
268 |
Genel |
(bir şeyden) daha iyi dereceye sahip olmak |
outrate f.
|
|
269 |
Genel |
(bir şeyden) daha kırmızı olmak |
outred f.
|
|
270 |
Genel |
(bir şeyin) süresinden daha uzun süre oturmak |
outsit f.
|
|
271 |
Genel |
daha çarpıcı bir anlatıma sahip olmak |
outtell f.
|
|
272 |
Genel |
daha büyük bir değere dönüştürmek |
parlay f.
|
|
273 |
Genel |
(bir şey ekleyerek) daha makul hale getirmek |
season f.
|
|
274 |
Genel |
daha iyi bir malzeme ile koruma/süsleme amaçlı kaplamak |
shoe f.
|
|
275 |
Genel |
bir veya daha fazla sömürgeye ait veya onunla ilgili olan |
colonial s.
|
|
276 |
Genel |
daha az önemli olan (başka bir şeye göre) |
subordinate s.
|
|
277 |
Genel |
daha önce yaşamadığı bir iklim ve doğa ortamına getirilen ve orada yaşamaya devam eden (canlı) |
naturalized s.
|
|
278 |
Genel |
bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan |
lopsided s.
|
|
279 |
Genel |
daha zayıf bir şekilde |
weaklier s.
|
|
280 |
Genel |
bir daha ele geçmez |
irretrievable s.
|
|
281 |
Genel |
beklenenden daha düşük bir performans sergileyen |
underperforming s.
|
|
282 |
Genel |
bir adım daha yakın |
one step closer s.
|
|
283 |
Genel |
gerçek değerinden daha düşük bir fiyata satılan |
underpriced s.
|
|
284 |
Genel |
daha bir |
even better s.
|
|
285 |
Genel |
daha önce yaşamadığı bir iklim ve doğa ortamına getirilen ve orada yaşamaya devam eden (canlı) |
naturalised s.
|
|
286 |
Genel |
nesnel hakikatlerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumu |
post-truth s.
|
|
287 |
Genel |
üyeliği/bilgileri silinmiş (bilgisayarı bir daha kullanmayacak olan) |
deprovisioned s.
|
|
288 |
Genel |
("birkaç" veya belli bir sayının önüne) … daha |
another s.
|
|
289 |
Genel |
daha yüksek bir rütbe veya statüye sahip |
elevated s.
|
|
290 |
Genel |
daha az önemli olan (başka bir şeye göre) |
understrapping s.
|
|
291 |
Genel |
iç mekanizması kuarts kristalinden bir elektronik aksamla değiştirilerek zamanı daha doğru olarak gösteren |
quartzed s.
|
|
292 |
Genel |
bir veya daha fazla yüzünde ince melamin tabakası bulunan |
melamine-faced s.
|
|
293 |
Genel |
stresten kaynaklı olarak normalden veya beklentilerden daha az bir cinsel aktivite ilgisi veya katılımına sahip olan |
hyposexual s.
|
|
294 |
Genel |
bir tarafı diğerinden daha ağır olan |
lobsided s.
|
|
295 |
Genel |
bir tarafı diğerinden daha büyük olan |
lobsided s.
|
|
296 |
Genel |
bir tarafı diğerinden daha yüksek olan |
lobsided s.
|
|
297 |
Genel |
(belirtilen akrabalık derecesinden) bir nesil daha yaşlı veya genç |
great s.
|
|
298 |
Genel |
beşten daha fazla ince levha ile kaplı bir iç yüzü olan (kemer) |
multifoil s.
|
|
299 |
Genel |
bir tarafı daha büyük olan |
one-sided s.
|
|
300 |
Genel |
bir tarafı daha gelişmiş olan |
one-sided s.
|
|
301 |
Genel |
bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan |
one-sided s.
|
|
302 |
Genel |
nispeten küçük olup daha çok sosyal ve şahsi yazışmalarda kullanılan (zarf)mal zarflardan daha küçük ve kare şeklinde bir zarf |
baronial s.
|
|
303 |
Genel |
belirli bir süre daha dayanması kesin olan |
good (for) s.
|
|
304 |
Genel |
(bir şeyden) daha küçük boyutta olan |
downsize s.
|
|
305 |
Genel |
(bir şeyin) daha küçük versiyonu olan |
downsize s.
|
|
306 |
Genel |
bütünün tek tek parçalarının toplamından daha fazlası olan karmaşık bir yapıyı oluşturan |
organic s.
|
|
307 |
Genel |
bir ucu diğerinden daha dar bir yumurta şeklinde olan |
ovato-oblong s.
|
|
308 |
Genel |
bir veya daha fazla bağlı kuruluşun sermaye çoğunluğuna sahip olan (şirket, girişim) |
parent s.
|
|
309 |
Genel |
profesyonel bir işe benzeyip daha az teorik bilgi, yaratıcılık, özgünlük veya muhakeme gücü gerektiren (iş) |
semiprofessional s.
|
|
310 |
Genel |
(üst gövdede bulunan bir bölüm) daha yukarıda bulunan |
superior s.
|
|
311 |
Genel |
bir karakterin yanına eklenen (daha küçük karakter) |
superscript s.
|
|
312 |
Genel |
daha ağır bir biçimde |
preponderantly zf.
|
|
313 |
Genel |
bir kez daha |
once more again zf.
|
|
314 |
Genel |
daha az mücadeleci bir şekilde |
adversarially zf.
|
|
315 |
Genel |
daha iyi bir şekilde |
better zf.
|
|
316 |
Genel |
daha önce (bir yazıda) |
above zf.
|
|
317 |
Genel |
daha kuvvetli bir şekilde |
superiorily zf.
|
|
318 |
Genel |
daha kuvvetli bir sebepten |
a fortiori zf.
|
|
319 |
Genel |
bir kat daha |
still more zf.
|
|
320 |
Genel |
iki bin yıldan daha fazla bir süredir |
for more than two thousand years zf.
|
|
321 |
Genel |
bir kez daha |
yet again zf.
|
|
322 |
Genel |
daha kuvvetli bir sebebten |
a fortiori zf.
|
|
323 |
Genel |
daha belirgin bir biçimde |
more specifically zf.
|
|
324 |
Genel |
daha açık bir ifadeyle |
more clearly zf.
|
|
325 |
Genel |
bir kez daha |
one more time zf.
|
|
326 |
Genel |
bir kere daha |
one more time zf.
|
|
327 |
Genel |
bir müddet daha |
a little more time zf.
|
|
328 |
Genel |
bir müddet daha |
for another while zf.
|
|
329 |
Genel |
bir müddet daha |
a while more zf.
|
|
330 |
Genel |
bir müddet daha |
some more time zf.
|
|
331 |
Genel |
daha derin bir biçimde |
more deeply zf.
|
|
332 |
Genel |
daha ayrıntılı bir şekilde |
in more detail zf.
|
|
333 |
Genel |
daha bir |
much more zf.
|
|
334 |
Genel |
daha bir |
even more zf.
|
|
335 |
Genel |
bir şey daha |
one more thing zf.
|
|
336 |
Genel |
bir kere daha |
again zf.
|
|
337 |
Genel |
bir kere daha |
over again zf.
|
|
338 |
Genel |
daha uzun bir süre |
for a longer time zf.
|
|
339 |
Genel |
bir daha asla |
never ever zf.
|
|
340 |
Genel |
daha da büyük bir dereceye kadar |
all the more so zf.
|
|
341 |
Genel |
bir defa daha |
one more time zf.
|
|
342 |
Genel |
daha az bir dereceye kadar |
to a lesser degree zf.
|
|
343 |
Genel |
en az bir yarım saat daha |
at least for another half-hour zf.
|
|
344 |
Genel |
bir yarım saat daha |
for another half hour zf.
|
|
345 |
Genel |
bir yarım saat daha |
for another 30 minutes zf.
|
|
346 |
Genel |
bir kez daha |
againward zf.
|
|
347 |
Genel |
bir kaç dakika daha |
a couple of more minutes zf.
|
|
348 |
Genel |
bir daha asla |
nathemore [obsolete] zf.
|
|
349 |
Genel |
daha iyi bir sebepten dolayı |
the rather zf.
|
|
350 |
Genel |
daha sonraki bir zamanda |
upward zf.
|
|
351 |
Genel |
daha sonraki bir yaşta |
upward zf.
|
|
352 |
Genel |
bir metnin daha sonraki bölümünde |
below zf.
|
|
353 |
Genel |
daha düşük bir rütbede |
below zf.
|
|
354 |
Genel |
daha düşük bir sınıfta |
below zf.
|
|
355 |
Genel |
diğerlerinden daha iyi bir şekilde |
best zf.
|
|
356 |
Genel |
daha uygun bir şekilde |
better zf.
|
|
357 |
Genel |
daha şeytani bir şekilde |
worse zf.
|
|
358 |
Genel |
daha sert bir şekilde |
worse zf.
|
|
359 |
Genel |
daha zararlı bir biçimde |
worse zf.
|
|
360 |
Genel |
daha dezavantajlı bir şekilde |
worse zf.
|
|
361 |
Genel |
daha kötü bir şekilde |
worse zf.
|
|
362 |
Genel |
daha kötü bir derecede |
worse zf.
|
|
363 |
Genel |
daha kötü bir şekilde |
worser zf.
|
|
364 |
Genel |
daha fena bir şekilde |
worser zf.
|
|
365 |
Genel |
bir kez daha |
renewedly [us] zf.
|
|
366 |
Genel |
daha özel bir yerde |
offline zf.
|
|
367 |
Genel |
daha özel bir yere doğru |
offline zf.
|
|
368 |
Genel |
daha özel bir yere doğru |
off-line zf.
|
|
369 |
Genel |
daha özel bir yerde |
off-line zf.
|
|
370 |
Genel |
daha özel bir ortamda |
off-line zf.
|
|
371 |
Genel |
bir adım daha yaklaşarak |
on the way zf.
|
|
372 |
Genel |
daha yüksek bir yerde |
in a higher place zf.
|
|
373 |
Genel |
daha kötü bir duruma doğru |
downhill zf.
|
|
374 |
Genel |
daha önceki bir kaynaktan sonrakine doğru |
downwards zf.
|
|
375 |
Genel |
daha kilolu bir şekilde |
preponderatingly zf.
|
|
376 |
Genel |
bir tane daha |
one more zf.
|
|
377 |
Genel |
bir daha asla |
nevermore zf.
|
|
378 |
Genel |
daha kolay bir şekilde |
sooner zf.
|
|
379 |
Genel |
daha iyi bir şekilde |
superiorly zf.
|
|
380 |
Genel |
daha fazla bir şekilde |
superiorly zf.
|
|
381 |
Genel |
daha gelişmiş bir şekilde |
superiorly zf.
|
|
382 |
Genel |
daha aşağı bir nitelikte olan |
inferior to ed.
|
|
383 |
Genel |
(başka bir şeyden) daha yakın |
within ed.
|
|
384 |
Genel |
(başka bir şeyden) daha uzakta olmayan |
within ed.
|
|
385 |
Genel |
bir (şey) daha |
another zm.
|
|
386 |
Genel |
bir tane daha |
another zm.
|
|
387 |
Genel |
(sahne alan kişiye) bir daha! |
bis ünl.
|
|
388 |
Genel |
daha kapsamlı anlamı veren bir ön ek |
meta- ök.
|
|
389 |
Genel |
daha az veya daha küçük anlamlarını veren bir ön ek |
mio- ök.
|
|
390 |
Genel |
daha az veya daha küçük anlamlarını veren bir ön ek |
mi- ök.
|
|
391 |
Genel |
daha az veya daha küçük anlamlarını veren bir ön ek |
meio- ök.
|
|
392 |
Genel |
normal bas sesten daha pes sese sahip anlamını veren bir ön ek |
contra- ök.
|
|
393 |
Genel |
daha fazla anlamını veren bir ön ek |
pleio- ök.
|
|
394 |
Genel |
daha fazla anlamını veren bir ön ek |
pleo- ök.
|
|
395 |
Genel |
daha fazla anlamını veren bir ön ek |
plio- ök.
|
|
396 |
Genel |
daha fazla anlamına gelen bir ön ek |
super- ök.
|
|
397 |
Genel |
daha yukarısında anlamına gelen bir ön ek |
supra- ök.
|
|
398 |
Genel |
maddi açıdan daha iyi bir duruma girmek |
get ahead f.
|
|
Phrasals |
|
399 |
Öbek Fiiller |
daha büyük bir bütünden pay olarak alıp çıkarmak |
carve out f.
|
|
400 |
Öbek Fiiller |
daha alçak bir konuma getirmek |
pluck down f.
|
|
401 |
Öbek Fiiller |
(pazarlık yaparak) daha yüksek bir fiyata zorlamak |
beat up f.
|
|
402 |
Öbek Fiiller |
(birisinden ya da bir şeyden) daha iyi olmak |
tower over f.
|
|
403 |
Öbek Fiiller |
daha hareketli/gürültülü bir yere gitmek |
go up f.
|
|
404 |
Öbek Fiiller |
(birini veya bir şeyi başka birinden veya bir şeyden) daha arkaya/aşağıya koymak |
place behind (someone or something) f.
|
|
405 |
Öbek Fiiller |
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az sevgi ve saygı göstermek |
place behind (someone or something) f.
|
|
406 |
Öbek Fiiller |
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az önem vermek |
place behind (someone or something) f.
|
|
407 |
Öbek Fiiller |
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az değer vermek |
place behind (someone or something) f.
|
|
408 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi sıralamada başka birinden/bir şeyden) daha alt sıraya koymak/yerleştirmek |
place someone or something behind someone or something f.
|
|
409 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey belli bir miktar) daha iyi/üstün olmak |
exceed (someone or something) by (something) f.
|
|
410 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey belli bir miktar) daha iyi/üstün olmak |
exceed someone or something by something f.
|
|
411 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha küçük/kısa bir şey haline getirmek |
condense (something) to (something) f.
|
|
412 |
Öbek Fiiller |
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak |
stay on after something f.
|
|
413 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (daha avantajlı) başka bir şekle dönüştürmek |
parlay something into something f.
|
|
414 |
Öbek Fiiller |
bir sesi daha yüksek bir sesle bastırmak |
drown something out f.
|
|
415 |
Öbek Fiiller |
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak |
linger on after something f.
|
|
416 |
Öbek Fiiller |
başkalarına bilgilerinin ya da statülerinin daha yüksek olmalarından ötürü (fikirlerine katılmasanız bile) sizinle ilgili karar almalarına ya da size bir şey yaptırmalarına müsaade etmek |
defer to someone f.
|
|
417 |
Öbek Fiiller |
daha yüksek bir konumda olmak |
be above f.
|
|
418 |
Öbek Fiiller |
daha yüksek bir rütbede olmak |
be above f.
|
|
419 |
Öbek Fiiller |
daha yüksek bir düzeyde olmak |
be above f.
|
|
420 |
Öbek Fiiller |
daha yüksek bir standarda sahip olmak |
be above f.
|
|
421 |
Öbek Fiiller |
daha basit ve anlaşılır bir hale getirmek |
dumb down f.
|
|
422 |
Öbek Fiiller |
daha karmaşık bir hale getirmek |
muck up something f.
|
|
423 |
Öbek Fiiller |
daha yüksek bir pozisyonda olmak |
be above f.
|
|
424 |
Öbek Fiiller |
daha ciddi bir hal almasını sağlamak |
precipitate into something f.
|
|
425 |
Öbek Fiiller |
daha karmaşık bir hale getirmek |
muck something up f.
|
|
426 |
Öbek Fiiller |
daha yüksek bir mevkide olmak |
be above f.
|
|
427 |
Öbek Fiiller |
(kuzeyde/daha yüksek bir yerde) bir yeri ziyaret etmek |
drop up (some place) f.
|
|
428 |
Öbek Fiiller |
(rakım olarak daha alçakta) bir yere gelmek |
come down to f.
|
|
429 |
Öbek Fiiller |
(bir seyircileri) başka bir (daha sonra çıkacak olan ünlü) gruba hazırlamak |
warm someone up f.
|
|
430 |
Öbek Fiiller |
(bir derece vb daha) azalmak |
notch down f.
|
|
431 |
Öbek Fiiller |
birinin daha hafif bir suç işlediğini resmi olarak kabul ve beyan etmek |
plead down to (something) f.
|
|
432 |
Öbek Fiiller |
daha hafif bir suçlamayla cezalandırılmak |
plead down to (something) f.
|
|
433 |
Öbek Fiiller |
daha hafif bir suçtan daha düşük bir ceza almak |
plead down to (something) f.
|
|
434 |
Öbek Fiiller |
savcıyla birinin daha hafif bir suçtan ceza almasını sağlayacak bir anlaşma yapmak |
plead down to (something) f.
|
|
435 |
Öbek Fiiller |
bir veya daha fazla bilgisayar dosyasını başka bir formatta kaydetmek/başka bir formata dönüştürmek |
render down f.
|
|
436 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi daha iyi bir pozisyona terfi ettirmek |
elevate someone or something to something f.
|
|
437 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölüştürmek/paylaştırmak |
split between (two or more people or things) f.
|
|
438 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (iki veya daha fazla şey/kişi) arasında pay etmek |
split between (two or more people or things) f.
|
|
439 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi (iki veya daha fazla kişi) paylaşmak/bölüşmek |
split between (two or more people or things) f.
|
|
440 |
Öbek Fiiller |
iki ya da daha fazla kişiyi bir durum/aktivite için bir araya getirmek/birleştirmek |
yoke together f.
|
|
441 |
Öbek Fiiller |
birinden/bir şeyden bir miktar daha baskın olmak |
exceed someone or something by something f.
|
|
442 |
Öbek Fiiller |
birinden/bir şeyden bir miktar daha üstün olmak |
exceed someone or something by something f.
|
|
443 |
Öbek Fiiller |
birinden/bir şeyden belli bir oranda daha iyi olmak |
exceed someone or something by something f.
|
|
444 |
Öbek Fiiller |
birinden/bir şeyden belli bir oranda daha |
exceed someone or something by something f.
|
|
445 |
Öbek Fiiller |
birinden/ bir şeyden bir konuda daha iyi olmak |
exceed someone or something in something f.
|
|
446 |
Öbek Fiiller |
birinden/bir şeyden bir konuda daha çok parlamak |
exceed someone or something in something f.
|
|
447 |
Öbek Fiiller |
bir konuda durumu birinden/bir şeyden daha parlak olmak |
exceed someone or something in something f.
|
|
448 |
Öbek Fiiller |
daha kötü bir duygusal duruma girmek |
fall in f.
|
|
449 |
Öbek Fiiller |
daha kötü bir duygusal duruma girmek |
fall into f.
|
|
450 |
Öbek Fiiller |
birini daha yüksek veya kuzeyde bir yere götürmek |
drive someone up f.
|
|
451 |
Öbek Fiiller |
bir aracı daha yüksek bir yere doğru sürmek |
drive up f.
|
|
452 |
Öbek Fiiller |
bir araçla daha yüksek bir yere doğru seyahat etmek |
drive up f.
|
|
453 |
Öbek Fiiller |
aracı daha yüksek bir yere doğru sürmek |
drive up f.
|
|
454 |
Öbek Fiiller |
araçla daha yüksek bir yere doğru seyahat etmek |
drive up f.
|
|
455 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha yakın bir zamana/tarihe almak |
push forward f.
|
|
456 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha yakın bir zamana/tarihe çekmek |
push forward f.
|
|
457 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha erken bir zamana/tarihe almak |
push forward f.
|
|
458 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha erken bir zamana/tarihe çekmek |
push forward f.
|
|
459 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha yakın bir zamana/tarihe almak |
push forward f.
|
|
460 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha yakın bir zamana/tarihe çekmek |
push forward f.
|
|
461 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha erken bir zamana/tarihe almak |
push forward f.
|
|
462 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi daha erken bir zamana/tarihe çekmek |
push forward f.
|
|
463 |
Öbek Fiiller |
birini, bir şeyi veya bir sayıyı bir gruptan veya daha büyük bir şeyden çıkarmak |
subtract from (something) f.
|
|
464 |
Öbek Fiiller |
daha düzensiz bir hale geçmek |
dissolve into f.
|
|
465 |
Öbek Fiiller |
daha fazla (bir şey) kazanmak |
gain in (something) f.
|
|
466 |
Öbek Fiiller |
daha fazla (bir özellik) kazanmak |
gain in (something) f.
|
|
467 |
Öbek Fiiller |
daha yumuşak bir tavır sergilemek |
ease back f.
|
|
468 |
Öbek Fiiller |
(birine) bir daha danışmak |
refer back to (someone or something) f.
|
|
469 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) için daha belirgin bir hal almak |
grow upon (someone or something) f.
|
|
470 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) için daha aşikar hale gelmek |
grow upon (someone or something) f.
|
|
471 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) için daha belirgin bir hal almak |
grow on (someone or something) f.
|
|
472 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) için daha aşikar hale gelmek |
grow on (someone or something) f.
|
|
473 |
Öbek Fiiller |
daha alt kademede/aşağıda kalan birine veya bir şeye gitmek |
go down to someone or something f.
|
|
474 |
Öbek Fiiller |
bilgisayar dosyasını daha küçük bir pakete dönüştürmek |
zip up f.
|
|
475 |
Öbek Fiiller |
şartlarını daha iyi bir düzeye getirmek |
raise to (some state) f.
|
|
476 |
Öbek Fiiller |
şartlarını daha iyi bir düzeye yükseltmek |
raise to (some state) f.
|
|
477 |
Öbek Fiiller |
(birinden) bir şeyden daha az önemli kabul edilmek |
rank below (someone or something) f.
|
|
478 |
Öbek Fiiller |
(birinden) bir şeyden daha az önemli kabul etmek |
rank below (someone or something) f.
|
|
479 |
Öbek Fiiller |
oyuncuya yeni bir rol daha vermek |
recast in (something) f.
|
|
480 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) daha ilgi çekici bir hale getirmek |
refresh (someone, something, or oneself) with (something) f.
|
|
481 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) daha düşük/önemsiz bir konuma, sıralamaya, yere, sınıfa, duruma getirmek |
relegate (someone or something) to (something) f.
|
|
482 |
Öbek Fiiller |
birini daha alt kademede bir şeye atamak |
relegate someone to something f.
|
|
483 |
Öbek Fiiller |
birine veya bir şeye birinden veya bir şeyden daha çok değer/önem vermek |
set someone or something above someone or something f.
|
|
484 |
Öbek Fiiller |
birini veya bir şeyi birinden veya bir şeyden daha üstün/yukarıda tutmak |
set someone or something above someone or something f.
|
|
485 |
Öbek Fiiller |
bir şeyde birinden bir şeyden daha iyi olmak |
surpass someone or something in something f.
|
|
486 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şeyden) daha çok yemesi için ısrar etmek |
stuff into (something) f.
|
|
487 |
Öbek Fiiller |
daha ciddi bir hal almak |
precipitate into (something) f.
|
|
488 |
Öbek Fiiller |
daha ciddi (bir şeye) dönüşmek |
precipitate into (something) f.
|
|
489 |
Öbek Fiiller |
daha ciddi (bir şeye) dönüştürmek |
precipitate into (something) f.
|
|
490 |
Öbek Fiiller |
birine/bir şeye daha yakın hissetmek |
incline toward someone or something f.
|
|
491 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) daha küçük bölmelere ayırmak |
partition (something into something) f.
|
|
492 |
Öbek Fiiller |
(bir rolde, işte, konumda) daha rahat hareket etmek |
relax into (something) f.
|
|
493 |
Öbek Fiiller |
daha rahat bir şekil almak |
relax into something f.
|
|
494 |
Öbek Fiiller |
daha rahat bir duruma gelmek |
relax into something f.
|
|
495 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin içine bir kat daha bir şey koymak |
line something with something f.
|
|
496 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek |
salt (something) with (something) f.
|
|
497 |
Öbek Fiiller |
bir şifreyi daha güvenli hale getirmek için rastgele veri katmanı uygulamak |
salt (something) with (something) f.
|
|
498 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek |
season (something) with (something) f.
|
|
499 |
Öbek Fiiller |
yeni bir şey elde etmek/bir şeyi değiştirmek için iki veya daha fazla farklı şeyi birleştirmek |
splice together f.
|
|
500 |
Öbek Fiiller |
yeni bir şey elde etmek/bir şeyi değiştirmek için iki veya daha fazla farklı şeyi birbirine eklemek |
splice together f.
|
|